Anne olmak isteyen bayanlar, gebe kalmayı engelleyen kimi değerli faktörlerle karşı karşıya gelebiliyor. Bu faktörler ortasında sıhhatsiz beslenmek birinci sıralarda karşımıza çıkıyor. Bayan Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Halenur Bozdağ, çiftlerin bebek sahibi olmayı denemeden evvel olabildiğince sağlıklı beslenmeleri gerektiğinin altını çizdi. Doç. Dr. Bozdağ, “Sağlıklı kiloda olmak, alkol ya da kafein tüketimini sonlandırmak ve tertipli spor yapmak gebelik bahtını kuvvetlendirir” dedi.

Kafein ya da alkolden uzak durulmasını ve çiftlerin sağlıklı olmasının doğacak çocuk için de hayati ehemmiyette olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Halenur Bozdağ, “Günlük folik asit desteğine hamile kalmadan 3 ay evvel başlanmalı, gebeliğin birinci üç ayının sonuna kadar kullanılmalı. Anne adaylarının servikal smear testi ile rahim ağzı kanser taramasının yapılması, kızamıkçık ve başka bulaşıcı hastalıklara karşı bağışıklık durumunun belirlenmesi, gerekirse aşılar ile eksik olan bağışıklığın sağlanması gebelik öncesi bakımın bir parçası” diye konuştu.

Hamileliğin önündeki pürüzlerden biri olan kısırlık birçok bireyde görülebilse de uzmanlar bu sorunun birinci başarısızlıkta düşünülmemesi gerektiği konusunda hemfikir. “Haftada 2-3 sefer korunma metodu kullanmadan cinsel münasebet yaşayan çiftler bebek sahibi olmayı denediği birinci yıl içinde hamile kalır” diyen Doç. Dr. Halenur Bozdağ, “Eğer 12 ay yahut daha uzun bir mühlet boyunca denemenize karşın hamile kalamıyorsanız hekiminizle görüşmelisiniz. Şayet 35 yaşın üzerinde bir bayansanız 6 aylık denemenin sonunda doktora başvurmalısınız. Kısırlık sorununuz varsa hekiminiz size uygun bir tedavi metodu belirler” dedi.

Dünya genelinde insanların yaklaşık yüzde 17’sinin kısırlık sorunu yaşadığını söyleyen Doç. Dr. Halenur Bozdağ, hem bayan hem de erkeklere ilişkin risk faktörlerinin eşit bir biçimde bu probleme neden olduğuna dikkat çekti. Bayanların çocuk sahibi olmasında zorluk yaşamasına neden olan en değerli faktörün yaş durumu olduğunu söyleyen Doç. Dr. Bozdağ, “Doğurganlık bayanlar için yaş ayrımı yapar. Bayanların doğurganlığı 35 yaşından sonra büyük ölçüde azalır. 37 yaşından itibaren ise yumurtaların yüzde 90’ı tükenir. 40 yaşındaki bayanların talihi yaklaşık yüzde 5’e düşer. Keza erkeklerde de yaş ilerledikçe sperm kalitesinde düşme görülür. Erkekler 45 yaş üzerindeyse bebeklerde otizm üzere durumların görülme riski artar” ikazında bulundu.

Enfeksiyonların da doğurganlığı olumsuz etkileyebildiğini vurgulayan Doç. Dr. Halenur Bozdağ, kısırlık tedavisine ait şunları söyledi: “Erkek infertilitesine (kısırlığa) neden olan sperm üretimindeki aksaklıklar ilaç tedavileri yahut cerrahi tedavilerle düzeltilebilirken, spermin dışarı atılması problemine neden olan kanal tıkanıkları cerrahi süreç gerektirebilir. Bayan infertiltesinde ovulasyon (yumurtlama) problemleri ilaç tedavisi ile çözülebilirken, rahim ve tüplerin yapısal sıkıntıları cerrahi tedavi ile düzeltilebilir. Yumurtlama sıkıntılarında hap yahut iğne halinde kullanılan ilaçlar ile yumurta gelişimi sağlanır. Sistemli bağlantı önerilerek gebelik mümkünlüğü artırılır.”