Anasayfa / Magazin / Yargı’da Başsavcı Nadide, Cellat Kadir’i tanıyor! Seçil’in anlattıkları kan dondurdu

Bölge Haber Gazetesi
Magazin
Yargı’da Başsavcı Nadide, Cellat Kadir’i tanıyor! Seçil’in anlattıkları kan dondurdu

73 kez okundu | Güncelleme: 31 Ocak 2024 00:40

Yargı’da Başsavcı Nadide, Cellat Kadir’i tanıyor! Seçil’in anlattıkları kan dondurdu

ABONE OL

News

31 Ocak 2024 00:40

BEĞENDİM

ABONE OL

News

MUSA CAN ÇAYAN- Başrollerinde Kaan Urgancıoğlu ve Pınar Deniz’in paylaştığı, takımında Hüseyin Avni Danyal, Uğur Polat, Cezmi Baskın, Zeyno Eracar, Uğur Aslan, Arda Anarat, Pınar Çağlar Gençtürk, Nilgün Türksever, Onur Özaydın, Beren Işık Karadiş, Zeynep Atılgan ve Merve Ateş üzere isimlerin yer aldığı Yargı 76’ncı kısmıyla ekrana geldi.

OSMAN SON ANDA MANİ OLDU

Kadir’in söylediği pizzaları herkes yerken Osman son anda zehirli pizzayı farkederek atılım yaptı. İşaretli kutunun kendisi için gelmiş acılı pizza olduğunu söylen Osman ile Ceylin ortasında gerginlik yaşandı. Konukları varken yaptığının yanlış olduğunu tabir Ceylin, Osman’ı hareketlerine mana veremedi. Osman, Ceylin’in bakışları yüzünden biraz yemek zorunda kaldı, sonrasında pizzayı çöpe attı. Osman istifra ederek zehirli pizzayı çıkarttı.

KADİR ÇOK SİNİRLENDİ

Osman, Kadir’i inandırmak için türlü palavralar söyledi. Cellat Kadir, pizza planının da işe yaramadığını öğrenince çok sonlandı.

‘AŞIK MIYDIN ONA’

Parla, nişanlısının eski sevgilisin ortaya çıkmasından rahatsızdı. Çınar’la baş başa kaldığı bir anda ‘Aşık mıydın ona?’ diye sordu. Çınar’da ‘Aşık olmuşsam bile geçmişte kaldı’ karşılığını verdi.

SEÇİL YAŞADIKLARINI ANLATTI

Ilgaz’larla bir arada Emniyet’e gelen ısrarlar sonucu yaşadıklarını anlattı. Seçil şu tabirleri kullandı:

Ben yetimhanede büyüdüm. Orada annelerimiz vardı. Hiçbirimizin annesi değildi tabi ancak istekli olarak gelirler. Bizim kümeye Necla anne gelirdi. Çınar’la yeni ayrılmıştık, üniversiteyi kazanmıştı. Çocukluğundan beri inandığım birisiydi. Sonra bana bir dernekten bahsetti. Mağdur Bayanlar Sığınma Derneği. Yetiştirme yurdundan ayrılmak, devlet muhafazasından çıkmak istemedim lakin Necla anneyi çok seviyordum. Üniversiteye başladım bana daima harçlık verirdi. Yani ortada dayanak olmak için. Bende altta kalmamak için ona yardım ettim, elimden geldiğince. 18 yaşına girmek üzereydim, yetimhaneden ayrılmam gerekiyordu. Necla annenin meskenine geldim. Bir oğlu vardı, Turgut. Benden büyüktü, artık 33 yaşında falandır. Sevgili olduk. Çok aşıktım, bir yuvam olacak sandım. Ne derse, ne isterse yaptım, beni bırakmasın, beni sevsin diye. Bir akşam Turgut bir elbiseyle geldi. Beni gizlice çektiği görüntü ile tehdit etti. Yani bizim yatakta olduğumuz hali, internete koyarım, yayarım diye… Necla anneye söyledim, meğerse o zati biliyormuş. Bu saatten sonra artık onların kölesi olmuştum resmen, ne derlerse yaptım. Zati bir müddet sonra da yalnız olmadığını gördüm. Benim üzere birsürü kız vardı. Yetiştirme yurdundan, sevgi konutlarından yani. Biz iş adamları toplantı üzere şeylere götürürlerdi. Sonra kiminle derse yattım. Bunların içinde iş adamları, siyasetçiler, ünlüler… Çantamızın tokasında kamera vardı. Kimileri giriyorken denetim ederlerdi, bir şey bulamazlardı. Bazıları ise hiç bakmazdı ancak o kamera orada ne varsa çekerdi. Sonra öğrendim ki o görüntüleri tehdit için kullanıyorlarmış. İşte para, iş, ihale üzere aklınıza ne geliyorsa. Sonra anladım ki Necla’da, Tangut’ta yalnızca buz dağının görünen kısmıymış. 18 yaşına gelipte yetimhaneden ayrılınca beni konutlarına aldılar. O gün, o otomobile binmeseydim, kendimi kurtarsaydım ne olurdu diye çok merak ediyorum. Beni kurbanlık koyun üzere bağlayıp kendi hapishaneme götürdüklerini bilmiyordum Ilgaz abi, bilmiyordum. Bir yere götürdüler. Hekimle orada tanıştı. Çok âlâ hekim olduğunu söylüyorlar. Sanırım bir tüp bebek merkezi var. Hiç sormadım ismini, herkes bu türlü hitap ederdi. Oradan çıkamayacağını anlayınca her şeyden vazgeçtim. Düşünmekten, sorgulamaktan, bilmekten bile… Çok sakin, bu türlü şiir üzere konuşan birisiydi. Şık bu türlü uzun uzunluklu. Her kızın hayaliydi, herkes onunla evlenmeyi hayal ederdi. Yaşadığımız yerde 10 tane mesken vardı. Büyük meskenler. Sürücüler, müdafaalar… Doktar bir meskende yaşardı. Bir de biz bayanlar, bir de çocuklar… Bizim soyadımızı öğrenmek yasaktı. Yalnızca isimleri vardı. Birçoklarının isminin gerçek olduğunu da düşünmüyorum. Birçok ancak sevgi yurdundandı. Biz birbirimizi gözlerinden tanırız. Kimilerinin yaşıda vardı. Birinci başlarda telekızlık yaparsın. Bende 8 yıl telekızlık yaptım. Sonra yaşın ilerlerse mesken temizliğiyle uğraşırsın ya da doğumcu olursun. Tüp bebek merkezlerinden kimilerimizin operasyonlar ile birlikte yumurtalarını toplarlardı. Bebek sahibi olmak isteyen çiftlere vermek için ancak haberi olmaz bu bayanların. Kimilerinse, yaşı uygun olanların. Taşıyıcı annelik yaptırırlardı. Bebeklerini satmak için. Ben iş yaparken gebe kaldım. Nasıl oldu bilmiyorum, babası kim bilmiyorum. Sonra doğdu. Bebeğimi benden aldılar. Beni o denli sedyede kan içinde bıraktılar. Mahzur olmaya çalıştım lakin zorla aldılar. Bebeğimi çocuğu olmayan birisine sattılar. Nerede, kiminle bilmiyorum.

‘EN BAŞTAN BAŞLAYACAĞIZ’

Ilgaz, Seçil’in yaşadıklarını duyunca çok sonlandı. Takımı toplayarak en baştan başlayacaklarını söyledi. “Necla, Tankut Yankıl” elimizde bu isimler, bunları bulacağız dedi.

OSMAN KENDİNE SIKINTI GELDİ

Çınar, Osman’a ulaşamadığını söyleyerek Aylin’i aradı. Aylin’de yataktan hala kalkmadığını söyledi. Çınar, toplantıları olduğunu söyleyince Aylin kaldırmak için odalarına gitti. Aylin’in uğraşları sonucunda Osman kendine sıkıntı geldi.

KÖPEK ZEHİRLENMİŞ

Osman’ın çöpe attığı pizzayı yiyen köpek zehirlenmiş. Merdan meskenden çıkarken komşuların seslerine olayı gördü. Köpeği gördükten sonra çöpteki pizze kutusu Merdan’ın dikkatini çekti.

‘BU BELGE NAMUSUMUZDUR’

Nadide Başsavcı, ‘Ilgaz ve Efe savcı bu belge namusumuzdur. Kim bu işlere bulaştıysa getirin, yargılanmasını izlelim buradan. Bir gecikme vesaire olursa bana haber verin, saat kaç olursa olsun hallederim’ dedi.

NECLA’NIN KONUŞMASI KAYDA TAKILDI

Necla’ın konuşmaları Emniyet’in dinlemesine takıldı. Ayşegül isminde bir kız Necla’ya Tankut’u soruyordu. Necla’da da bilmediğini söyleyince Ayşegül, ‘Ortağı Mahmut’u sorayım o zaman’ dedi. Necla’da annesinin bilmediğini o nereden bilecek diyerek tersledi. Ilgaz’ın Mahmut’un kim olduğunu merak etmesi üzerine Tuğçe, Tankut’un paylaşımlarından yola çıkarak telefoncu Mahmut Ardagül olduğunu söyledi.

ILGAZ VE CEYLİN HEKİMİ BULDU

Tuğçe, Seçil’in gözünü açıp kapadığında gördüğünü düşündüğü yeri gösterdi. Ilgaz ve Ceylin çabucak harekete geçti. Cihan ve His isminde bir çift rolüyle kliniğe giriş yaptılar. Hekimle konuşurken Ceylin’in dikkati çerçevelenmiş fotoğrafa takıldı ve oradaki uzun uzunluklu kişinin kim olduğunu sorunca ismini öğrendi.

NECLA GÖZALTINDA

Delilleri birleştiren Ilgaz, Necla’nın gözlatına alınmasına karar verdi. Ilgaz, ‘Bir yemleyelim bakalım, sonra soluğu kimde alacak bakalım’ dedi.

PARLA GAZETECİYİ BULDU

Parla, sevgi meskeninde yaşanan kötülükleri araştıran Yankı Serdar’ın izini buldu. Ceylin gazeteciyle bağlantıya geçti. Gazeteci tehlikere karşı Ceylin’le meskeninde görüşmek istedi.

YEKTA, KADİR’İN YANINA GİTTİ

Yekta yaşanılanları öğrenmek için ayaka kalkar kalmaz soluğu Cellat Kadir’in yanında aldı. Kadir, ‘Dil altı var mı yanında? Yani mecbur kalabilirsin’ dedi. Yekta meskenden ayrıldıktan sonra Osman’ın yanına harekete geçti.

OSMAN VE ÇINAR ÇARESİZ

Yekta, Osman’ın yanına geldi. Çınar’ın Osman’ın yanında olduğunu öğrendi. Hudutla konuşmaya başlayan Yekta, ‘O kız karanlık bir duvarın kesimi. O duvar yıkılırsa herkes ortaya çıkar. Ceylin ve Ilgaz ipin ucunu bırakır mı? O ip Kadir’e kadar ulaşacak. O yüzden ne var ne yok, Aylin’in üstüne devret ve boşan Osman. İpler Kadir’in elinde. Son bir kozu var, o muvaffakiyet oldu oldu, olmadı ipler bizim boynumuz. Ben bile dua etmekle yetineceğim’ dedi.

EFE, EREN’LE KONUŞTU

Efe, Eren’in karşısına çıkıp konuşmak istediğini söyledi. Bir bara geldiler. Efe, Tuğçe’ye olan hislerini söyledi. Eren’de kızını çok geç bulduğunu ve kızına yapabileceği herhangibi bir yanlışta ‘külahları değişiriz’ diye uyardı.

BAŞSACI NADİDE, CELLAT KADİR’İ TANIYOR

Başsavcı Nadide mahpustan çıkacak olan eski eşini karşılamaya gitti. Nadide, Kadir’i görünce, ‘Erken gelmişsin’dedi. Cellat Kadir, ‘Yenge’ diyerek Nadide’ye sarıldı.

MERDAN, OSMAN’I SORGULADI

Merdan çöp kutusundaki pizza kutusundan dolayı Osman’ın yanına geldi. Kutuyu alıp eski bir laboratuvarcıya götürdüğünü söyleyen Merdan pizzanın zehirli olduğunu bildiğini tabir etti. Merdan, Osman’a hesap sorarak gerçeği söylemesini istedi.

‘SATTINIZ MI BENİ?’

Celin, gazeteci Yankı’nın meskenine geldi. Yankı Serdar, ‘Sattınız mı beni?’ diyerek Ceylin’le görüşeceğini bildiklerini söyledi. Yankı eşyalarını toplayıp peşindekilerden korkarak aracına bindi. Ceylin tam ikna etmek istiyordu ki Yankı’nın telefonu çaldı. Ceylin’de o sıra Metin amiri arayarak olayı anlatıyordu ki Yankı’nın bindiği araç patladı. Tıpkı dakikalarda Ilgaz’ın Sude’nin izine ulaşmıştı. Meskene geldiklerinde Ilgaz ve gruplar Sude’nin cansız vücuduna ulaştı.