Derleyen: Gonca Kocabaş / Milliyet.com.tr – Tarihin en ünlü gemi kazası olarak kayıtlara geçen olayın başrolündeki ‘Titanic’ gemisi, 14 Nisan 1912’deki birinci seferinde tam bin 514 şahısla Atlantik Okyanusu’nun karanlık sularına gömüldü. “Batmaz” denilen dev gemi battığında henüz 9 haftalık bir bebek olan Millvina Dean, kendi hayatına dair olanları uzun yıllar bilmedi. Takvimler 1985 yılını gösterdiğinde ise tüm dünyayı şaşkına çeviren o gerçek ortaya çıktı. İşte huzurevi masraflarını karşılamak için ‘hatıralarını satan’ bayanın yaşadıkları.

Millvina Dean ve annesi

Yolculuk esnasında şimdi 2 aylık bir bebek olan Millvina Dean, White Star Line şirketine ilişkin RMS Titanik’teki en genç yolcuydu. Dean ailesi bir tütün dükkanı açmak üzere İngiltere’yi terk edip ABD’ye yerleşmeye karar vermişti. Atlantik’i aşacakları bu seyahat için aslında Titanik’ten öteki bir planları vardı. Fakat yaşanan kömür grevi nedeniyle binecekleri gemi yerine üçüncü sınıf yolcu olarak Titanik’i seçmek zorunda kaldılar. Yani aslında minik Millvina ve ailesininin Titanik seyahati büsbütün tesadüf yapıtı gerçekleşmişti.

ÇARPMA SESİNİ DUYUP CANKURTARAN BOTUNA BİNDİRDİ

Yolculuk esnasında yaşanacak kazayı önden fark edenlerden biri Millvina’nın babasıydı. 14 Nisan 1912 gecesi geminin buz dağına çarpacağını düşünen ve çarpma sesini duyan Bertram Frank Dean, eşi ve çocuklarını süratlice yanına topladı ve onlara güverteye çıkmaları gerektiğini söyledi. Millvina Dean, annesi ve erkek kardeşi, 10 numaralı cankurtaran botuna yerleştirildiler. Kaçan 706 yolcu ve mürettebat ortasından gemiden birinci inenler ortasında yerlerini aldılar. Lakin babası ve öteki üçüncü sınıfta seyahat eden erkeklerin cankurtaran sandallarına binmelerine müsaade verilmedi. Baba Dean de çocukları ve eşinin gemiyi terk etmelerinin akabinde tekrar güverteye döndü.

Titanik, Kuzey Atlantik Okyanusu’nda battığında hava eksi 2 dereceydi. Yani soğuk hava nedeniyle suda 15 dakikadan fazla hayatta kalmak pek de mümkün değildi. Dev gemi Titanik battıktan sonra bir küme insan hayatta kalanları aramak için 9 gün boyunca uğraş harcadı. Cankurtaran sandallarındaki hayatta kalanlar daha sonra RMS Carpathia tarafından alındı ​​ve New York’a götürüldü. Dev gemi battığında boğularak ya da donarak hayatını kaybedenler ortasında baba Frank Dean de vardı.

‘8 YAŞINA KADAR BU KAZADAN HABERİM OLMADI’

Millvina Dean, 2002 yılında verdiği bir röportajda, “Bizi kurtaranın babam olduğunu düşünüyorum. Pek çok insan Titanik’in asla batmayacağını düşünüyordu ve umursamadılar. Babam ise işi talihe bırakmadı” diyerek kelamlarına şöyle devam etti:

Titanik seyahatinde kullanılan bavul

BİRÇOK ÇOCUK YETİM KALDI

Millvina ve kardeşi Bertram Vere Dean, hayatta kalanları desteklemek için İngiltere’de kurulan bir hayır kurumu olan Titanik Yardım Fonu‘ndan gelen para kullanılarak eğitim gördü. White Star Line şirketi ise Titanik’in batmasıyla ilgili olarak yıllarca rastgele bir sorumluluk kabul etmemesiyle meşhur oldu.

‘ENKAZI BULDUKTAN SONRA BENİ DE BULDULAR’

Millvina Dean, İkinci Dünya Savaşı sırasında İngiliz Ordusu’nun harita üretim ofisinde çalıştı. Savaştan sonra da çalışmaya devam eden Dean, 20 yıl boyunca bir mühendislik ofisinde sekreter olarak misyon yaptı. Okyanus bilimcisi Robert Ballard sayesinde gemi enkazının bulunduğu 1985 yılına kadar Titanik hakkında hiçbir vakit açık bir formda konuşmadı. 73 yaşından sonra basına röportaj vermeye başladığında ise birinci olarak şunları söyledi: “Kimse beni ya da Titanik’i bilmiyordu. Dürüst olmak gerekirse esasen kimse de ilgilenmedi, hasebiyle ben de ilgilenmedim. Fakat sonra enkazı buldular ve enkazı bulduktan sonra beni de buldular.”

MEŞHUR ‘TİTANİK’ SİNEMASINI HİÇ İZLEMEDİ ZİRA…

Millvina Dean onlarca yıl sonra birçok Titanik standına, kongresine ve aktifliğine katıldı. Geminin bilhassa 90’lı yıllarda tanınan olmaya başlamasıyla birlikte hayat kıssasını anlatmak için pek çok farklı okulu ziyaret etti. Dean, sanılanın tersine Oscar ödüllü direktör James Cameron’ın gişe rekorları kıran 1997 üretimi ‘Titanik’ sinemasını isebir kez bile izlemedi. Bunun sebebi ise hiç tanımadığı babasının son anlarında neler yapmış olabileceğini düşünmekten telaş duymasıydı. 11 Oscar ödüllü Titanik sineması dışında kazaya dair hiçbir üretimi da izleyemedi.

MASRAFLARI KARŞILAMASI İÇİN ANILARINI SATTI

Millvina Dean, Titanik’in şanssız birinci seyahatinin üzerinden tam 85 yıl geçtikten sonra Southampton’dan New York’a seyahat yaptı. Babasından kalan eşyalar da dahil olmak üzere Titanik’e dair anılarından kimilerini bir açık artırmada sattı.  2006 yılında kalçasını kırdıktan sonra bir huzurevinde yaşamaya başlayan Dean, masraflarını karşılaması için satılan eşyalardan toplam 53 bin dolar (yaklaşık 1 milyon 530 bin lira) topladı. Satılan eşyalardan biri de tam 18 bin 650 dolara (yaklaşık 522 bin lira) alıcı bulan ve olaylı seyahatte kullanılan bavuldu.

James Cameron ve Titanik’in yıldızları Kate Winslet ve Leonardo DiCaprio, 2009 yılında Dean’in huzurevi masrafları için binlerce dolar bağışladılar. Millvina Dean 2009 yılında 97 yaşında öldüğünde, Titanik’ten hayatta kalan son kişiydi. Millvina Dean’in külleri, Bruno Nordmanis tarafından Titanik’in birinci ve tek seyahati için ayrıldığı Southampton rıhtımına serpildi.