Derleyen: Fazilet Şenol / Milliyet.com.tr – ABD’nin Kuzey Dakota eyaletinde 1896’da gözlerini açtı, yetişkinlik devrinde ülke tarihinin en karanlık ve tehlikeli tarikatlarından birinin liderliğini yaptı. James Bernard Schafer ismindeki bu gizemli adamın kurduğu tarikat, adeta bilim kurgu sinemalarından fırlamış üzereydi. Toplumsal denemelerin gerçekleştiği bu tarikat, herkes üzerinde büyüleyici ve bir o kadar da ürkütücü tesirler bıraktı. Hayatı boyunca metafizikle uğraşan Schafer, soyut kavramlar etrafında dönen bir ideoloji kolu olan metafizik denildiğinde akla gelen isimlerden birine dönüşecekti. Bugün dahi gizemini koruyan birtakım soru işaretlerine sahip olan tarikatın kıssası herkesi şaşırtmaya devam ediyor.

Usta Metafizikçilerin Kraliyet Kardeşliği, Gül Haç mührü üzere başka kaynaklardan birçok okült imgeyi ödünç aldı.

Schafer’ın metafizikle ilgisi daha karanlık bir tarafını gizlemesine mani olamadı. O birebir vakitte 1930’lara kadar binlerce takipçi toplayan Kraliyet Metafizik Ustaları Kardeşliği’nin kurucusuydu. Kraliyet Metafizik Ustaları Kardeşliği, periyodunun en tuhaf ve çarpık tarikatlarından biriydi. Küme, Hristiyan Bilimi, Hristiyanlık, Süperzihin Bilimi ve inanç güzelleştirmesi üzere farklı inançları bir ortaya getiren bir teolojik topluluktu.

Grubun inançları ortasında et, kahve, sigara, alkol ve baharatların ziyanlı olduğuna dair bir inanç vardı. Üyeler, her hafta ‘elçi’ olarak isimlendirdikleri Schafer tarafından verilen vejetaryen beslenme listesiyle beslenirdi. Üstelik elçi, zihin okuma yeteneğine sahip olduğunu ve rastgele bir hastalığı güzelleştirebileceğini argüman ediyordu.

‘POZİTİF FİKİR HER SORUNU YENER’

Tarikat buna ek olarak tüm hastalıkların hem zihinsel hem de fizikî olarak hatta mevtin bile ‘yıkıcı düşünce’ tarafından kaynaklandığına inanıyordu. Müspet fikirlerin, ömrün her problemini çözebileceğine sıkı sıkıya inanıyorlardı. Üstelik bu tuhaf tarikat, üyelerinden ‘sevgi teklifleri’ ismi verilen aidatlar ödemelerini istiyordu. Bu aidatlar bugünkü kıymetiyle 4 bin doları (yaklaşık 100 bin lira) aşan, aylık 250 dolarlık ödemelerdi. Schafer, 1920’lerde tarikatını kurmadan evvel büsbütün yoksuldu ve bu yüksek aidatlar, Schafer’ın cebine büyük ölçüde para getirdi.

‘ÖLÜMSÜZ BEBEK’ HAYALİ

Kraliyet Metafizik Ustaları Kardeşliği’nin en çarpıcı ve bilim kurgu gibisi kıssası tam olarak 1939’da başladı. Küme, bir ölümsüz bebek yetiştirmeyi amaçlıyordu. Bu fikir herkes için tuhaf ve saçma olsa da tarikat üyeleri için bir emeldi. Tarikat, bebek Jean Gauntt’ı geleceğin ölümsüz önderi olarak seçmişti. Gauntt’un annesi, Catherine Gauntt, küçük kızını büyütmek için gereğince güçlü olamayacağını düşünüyordu ve Schafer’a onu büyütme müsaadesi verdi.

Kraliyet Metafizik Ustaları Kardeşliği ve Schafer, Jean’ı ölümsüz yapmak için muhakkak bir biçimde büyütmeyi amaçladılar. Bebek, çocuk bakıcısı tarafından, tarikat üyeleriyle birlikte gözleniyordu. Çocuğun ölümsüzlüğü, onun varlığında mevt yahut hastalıktan hiç bahsedilmemesi sayesinde gerçekleşecekti. Bu iki kelimeyi hayatı boyunca duyamayacaktı, ‘kötü yahut yıkıcı’ fikre maruz bırakılmayacaktı ve varlığı boyunca sırf nazik kelamlar kullanılacaktı.

ŞÜPHELENMEYE BAŞLADI

Bunlar olurken Bebek Jean büyüdükçe alkolleri, tütünü, kahveyi, baharatları, çayı, hardalı ve sirkeyi öğrenecekti lakin bunları asla tüketmeyecekti. ‘Sonsuzluk Diyeti’ ismini verdikleri beslenme nizamının yanı sıra üyelere, çocuğa Kraliyet Usta Metafizikçiler Kardeşliği’nin inançlarını ve ideolojisini öğretmeleri talimatı verildi. O, Schafer’in ölümsüzlüğe dair en güçlü inançlarından birinin yaşayan beden bulmuş hali olacaktı. Ölümsüz bir varlık olarak görülüyordu ve Schafer’ın ölümsüzlük hakkındaki en güçlü inançlarından birinin yaşayan bir tezahürü olacaktı.

Ancak ölümsüz bir bebek yaratma denemesi yalnızca 15 ay sürdü ve sonra Jean, ailesine geri verildi. Jean’ın annesi Catherine Gauntt, Schafer’ın ne yaptığı hakkında endişelenmeye başlamış ve tarikatın ne yapıyor olduğunu sorgulamıştı. Grubun önderi, Catherine Gauntt’ın ismini çamur atarak ve onu çocuğunu terk eden makûs bir anne olarak tanımlayarak gazetecilere söyledi. Böylece Jean Bebek, tarikat malikanesinin dışına çıktı ve olağan bir çocukluk ömrüne gerçek adım attı.

GİZEMLİ BİR ÖYKÜ OLARAK KALDI

Bütün bu olanlar Kraliyet Metafizik Ustaları Kardeşliği’nin çöküşünü işaret ediyordu. Schafer, hırsızlık suçlamalarıyla dava edildi ve 5 yıl boyunca mahpus yattı. Tarikat vakit içinde çöktü ve çöküşü sonrasında Schafer eğitim merkezi açarak öğrencilere metafizik fikirlerini öğretti. 1955 yılında Schafer ve eşi, kızlarının bulunduğu otomobilde karbonmonoksit gazı zehirlenmesi sonucu meyyit olarak bulundu. Hayata veda etmeden evvel kaleme aldığı mektupları, kızlarının babalarının çalışmalarını nasıl sürdürmesi gerektiği konusunda detaylı talimatlar içeriyordu. Mektup, ürkütücü bir formda Schafers’ın diğer bir çıkış yolu olmadığını söylüyordu.