Yanı başımızdan ayırmadığımız telefonlar aslında insan bedeni için tehlikeli olan radyasyonu yayıyor. Birçok kişi telefonun riskli tesirlerine maruz kalmamak için geceleri internet erişimini kapatıyor.

Sabahları belli saatlerde uyanmak için telefonlara alarm kuruyoruz. Bu neden başta olmak üzere birçok farklı durumdan ötürü telefondan uzak kalmak, pek de mümkün görünmüyor. Fakat daima radyasyona maruz kalmış oluyoruz.

Özellikle geceleri telefonla birlikte uyumak bedeni büyük ölçüde radyasyona maruz bırakıyor. Uyurken yakınlarımızda tuttuğumuz telefonlar, farkında olmasanız bile ziyanlı tesirler yaymaya devam ediyor.

Tüm telefonların radyasyon tesiri olduğu bilinen bir gerçek. Fakat radyasyon yayılımının telefon modellerine nazaran farklılık gösterdiğini biliyor muydunuz? Nedeni ise, kablosuz telefon sinyalini iletmek için kablo yerine radyasyon kullanılması.

Elektromanyetik radyasyon, sinyallerin etrafa yayılan dalgalarıdır. Kablosuz çalışan elektronik aygıtlar bulunduğu ortamda her tarafa dalgalar yaymaya devam eder. Fakat radyasyonun sadece telefondan kaynaklı olduğunu söyleyemeyiz. Ömrümüzün her anında bizimle olan bu tesirlerin hepsi ziyanlı değildir.

İyonlaştırıcı radyasyon ismi verilen tıp, gama ışınları ve X ışınlarını kapsar. Yüksek derecede olan bu radyasyon bitkiler, hayvanlar ve beşerler üzerinde hücre hasarına neden olur.

Öte yandan iyonlaştırıcı olmayan radyasyon, düşük güç düzeyleri taşır. Canlılar için ziyan oluşturmadığı belirtilen bu çeşit için sıhhat çalışmaları hâlâ devam ediyor.

Akıllı telefonlar kablosuz bir biçimde kullanıldığı için elektronik aygıtlarla irtibatta radyo dalgalarını kullanır. Çeşitli çeşitlere ayrılan radyo dalgaları insan bedeni için direkt bir değişikliğe neden olacak güç yaymaz. O sebeple çoğunlukla iyonlaştırıcı olmayan radyasyon cinsine maruz kaldığımızı söyleyebiliriz.

Günümüzde bizden bir kesim haline dönüşen akıllı telefonların en çok hücresel data yahut Wi-Fi özelliğini kullanıyoruz. Her iki erişimi de devre dışı bıraktığımızda radyasyon ölçüsünde çeşitli azalmalar gözlenebiliyor.

Ancak bu durum radyasyon ölçüsünü büsbütün ortadan kaldırmaz. Telefon kullanırken mesaj olarak gönderdiklerimiz, aldıklarımız ve öbür bildirimler çeşitli sinyaller aracılığıyla ulaşır. Bu sinyaller radyasyon dalgası oluştursa da beşerler için ziyanlı sayılmazlar.

Akıllı telefonlarda bulunan ‘iyonlaştırıcı olmayan’ radyasyon zararsız üzere gözükse de sonuçta insanları farklı sinyallere maruz bırakıyor. Bu nedenle potansiyel zararlarına ait birçok müşahede ve çalışmanın sürdürüldüğü söylenebilir.

Telefondaki bilgileri kapatmak, tüm radyasyonu ve yaydığı tesirli büsbütün ortadan kaldırmaz. Birebir vakitte bluetooth içeren aygıtlar yahut onlara bağlanan aygıtlar radyasyon yaymaya devam eder. Bu tesirleri azaltmaya çalışmak büsbütün tesirli olmasa da kısmen tesirlidir.

Cep telefonlarından yayılan dalgaları önlemek için telefon ve vücudunuz ortasındaki arayı kısıtlamaya çalışabilirsiniz. Kullanıma gerek kalmadığında telefondan daha uzak bir ara kalmak üzere.

Telefonda konuşurken, olağanda olduğundan daha fazla radyasyona maruz kalabilirsiniz. Bedeninizle temas eden telefon radyasyon dalgalarının direkt olarak geçişini sağlayabilir. Bu nedenle telefonu kulağınıza götürmek yerine hoparlör kullanmayı deneyin. Ayrıyeten cebinizde değil, çantanızda taşımak daha verimli olacaktır.

Hücresel bilgi kullanımı, Wi-Fi kullanımından daha fazla radyasyon içerir. Telefon radyasyonundan büsbütün uzaklaşmak mümkün olmasa da hücresel datayı kapatarak bu oranı azaltabilirsiniz.

Birçok kişi için güç olsa da, uyuduğunuzda mümkün olabildiği kadar uçak modunu açın. Bu sayede radyasyon tesirlerinden daha az tesirler alabilirsiniz.