0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Futbolumuzun marka bedelinden bahsediyoruz. Hani kulüpler şikayet ediyor ya, yayın gelirleri 500 milyondan 100 milyon dolarlara düşmüş gelirleri diye. Bu başla giderlerse, FIFA kokartlı hakemi maçtan sonra kulüp lideri darp ederse, yayıncı kuruluş 100 milyon doları da vermez.
Bana hiç kimse ‘masumum’ demesin. Kulüpler Birliği toplantısının akabinde evvelki gün açıklama yapılıyor. Cumhurbaşkanı’ndan, Adalet Bakanı’ndan, Gençlik ve Spor Bakanı’ndan yardım istiyorlar. Ben bakanlarımızın yerinde olsam, hiç yardım etmem. Yıllardır ‘adalet istiyoruz’ diyenlere, samimi olmadıkları için hiç yardım etmem.
Her maçtan evvel ya da sonra hakemden öbür bir şey konuşulmuyor. Kadronun düzgün futbol oynayamıyor, teknik yöneticinin kusur yapıyor, oyuncun hakemi baskı altına almak için her şeyi deniyor… Sonra Kulüpler Birliği toplanacak yardım isteyecek, hakemler makûs diyecek. Bana inandırıcı gelmiyor. Evet, hakemlerimizin birçoğu, yeteneksiz yahut samimi değil. Bunun için de kusurlar oluyor, beşerler da isyan ediyor.
Ama öteki pencereden baktığımız vakit da hakemler maça çıkarken ayakları titriyor. Tenkitlerden, baskılardan sonra sıkıntı durumda maça çıkıyorlar. Kendilerini koruyan, art çıkan hiçbir kurum yok. Hele yorumcular içinde ‘hakemlerin cenazesine gidilmez’ diyenini bile duydum. Pekala TFF Lideri Mehmet Büyükekşi, hakemlerin daha rahat maç yönetmesi için ne yapıyor? RTÜK’e müracaat edebilir, Gençlik ve Spor Bakanı’ndan yardım isteyebilir ve yaşanan problemleri anlatabilir. Bunların hiçbirini yapıyor mu? Bence gereğince yapmıyor.
Kulüpler Birliği toplanıyor, birçoğu birbiri ile hengameli, konuşmuyorlar bile. Daha sonra açıklama yapılıyor. Siz bu açıklamaların önemli olduğuna inanıyor musunuz? Ben inanmıyorum. Halil Umut Meler saha içinde vahşice darp edildi. Birkaç gün sonra bu olay unutulur, biter. Pekala bundan sonra ne değişir? Hiçbir şey… Ben evvelki günkü Kulüpler Birliği toplantısına nasıl Gençlik ve Spor Bakanımız geldi, TFF Lideri Büyükekşi’nin de, RTÜK Başkanı’nın da, gazetelerin, televizyonların yayın müdürlerini de davet edip esaslı bir tahlil kararı alınmasını isterdim.
Şimdi nereye geldik; devlet büyüklerimizden yardım istedik, federasyonu beğenmediğimizi ilan ettik. Pekala siz kulüp liderleri değişebilecek misiniz? Bütün kulüp liderleri birbirlerine sarılıp, tek beden olarak bir sevgi ortamı yaratabilecek misiniz? Yaratamıyorsunuz. O vakit bu kaos bitmez, eski tas, eski hamam devam eder. Burada en pak bireyler, bütün ekiplerin taraftarlarıdır. Hiç olmazsa onlar yöneticilerine uymuyorlar.

Fizik, kondisyon nerede satılıyor

Danimarka Ligi’nin şampiyonu, Galatasaray’ı Şampiyonlar Ligi’nden eledi. Yeniden Danimarka Ligi’nin ikincisi Fenerbahçe’yi farklı mağlup etti. Maçtan sonra herkesin ortak konuştuğu bahis ise rakibin fizik gücü, kondisyonu çok düzgün. Pekala bu fizik, kondisyon nerede satılıyor? Neden bizim ekiplerimizin takımı çok daha yeterli olduğu halde fizik olarak neden onlarla savaşamıyor? Bu çok tartışılması gereken bir mevzu…
Ortaya ne çıkıyor, tekniği düzgün bir ekip mı daha başarılı oluyor, yoksa atletik ve fizik gücü yüksek bir ekip mı muvaffakiyete ulaşıyor. Bunu transfer yaparken bizim kulüp liderlerimiz ile teknik yöneticilerimizin düzgün düşünmesi lazım.

Rıza Çalımbay’ı gaye göstermeyin

Beşiktaş dönem başında birçok transfer yaptı ve takımını kurdu. Akabinde başarısız sonuçlar gelmiş, teknik yöneticisi ve lideri istifa etmiş, kurulan takım başarılı olamamış. Son olarak İstek Çalımbay’a ‘sen bizim evladımızsın geç grubun başına’ demişler. Çalımbay da hayatını verdiği kulübe koşarak gelmiş.
Ama şu anda bir türlü kadro toparlanamıyor. Burada İstek hocanın hiçbir hatası yok. Adam grupta oynatacak bırakın yıldız futbolcuyu, sağlam isimler bulamıyor. Ne sonuçlar alınırsa alınsın İstek Çalımbay’a sahip çıkılıp, gelecek dönemin planlamasını yeni idare şimdiden yapmalı.