0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Burak Yılmaz idaresindeki Beşiktaş, az sayıda taraftarın geldiği maçta Norveç temsilcisi Bodo/Glimt’e 2-0 mağlup oldu. Siyah-beyazlılar, Belçika’da Club Brugge’ün Lugano’yu 2-0’la geçmesinin akabinde Avrupa kupalarındaki umudunu büsbütün yitirdi.

Beşiktaş’ın Konferans Ligi’ne veda ettiği maçı spor muharrirleri kıymetlendirdi. Milliyet’in usta kalemlerinden Attila Gökçe, Beşiktaş’ta 8 futbolcunun hastalandığı savında bulundu.

İşte Beşiktaş – Bodo/Glimt maçı sonrası yapılan değerlendirmeler…

DAĞINIK GRUP, GECİKEN OYUN / ATTİLA GÖKÇE

Önce teknik yöneticinin istifası.. Akabinde kongre kararı. Lider Çebi’nin adaylıktan vazgeçmesi… Aaa… Ortada bir de Bailly’nin Tayfur’a saha içinde yaptığı “hareket” var. Antalya maçının ikinci yarısında Bailly yok… Lakin sonrasında af çıkıyor. Özür diliyor Fildişi Sahilli…
Dün akşam Bodo Glimt maçında takımda Bailly. Üzücü da oynamıyor hani. Fakat 4. dakikada başına gelen top darbesiyle sarsılıyor. 25’e kadar dayanıyor. Hayır baş dönmeleri bitmiyor.
Başı dönen yalnızca Bailly olsa, yerine misyon verdiğiniz Amartey’le durumu yönetim edebilirdiniz. Fakat hayır. Ne demişti bizim Bilal Meşe? Beşiktaş’ın kimyası bozulmuş.. Motamot o denli.

Biraz maç konumlarına baktıktan sonra niyetlere daldım. Bu ülkenin en başarılı yerli

golcülerinden biri, Cenk Tosun… Dün akşam en az 5 konuma girdi. Onların ikisini, üçünü gole çevirebilirdi. Rosier, Rashica, Muleka, Gedson, eh güzel oynamasa da uğraşıyla Chamberlain Cenk’e gollük bir hizmet sundular. Üst üste gelen geçiş fırsatlarıyla, yerden – havadan gönderdikleri toplarla. Hatta birinde Cenk Tosun’u rakip alanda tek başına topla buluşturdular.
Hayır arttan gelip yetişen rakibinin çelmesine kalmadan düşüverdi golcümüz… Beşiktaş’ın dağınık, moralsiz, motivasyonsuz haline demek o da kaptırmış kendini. Çok üzüldüm. Sevdiğim ve güvendiğim Cenk, maalesef içinde bulunduğu ortamdan çok olumsuz etkilenmiş.
Bir de Aboubakar durumu var… Fizik olarak sağlam gözüküyor lakin akşam üzeri son hazırlıkları yaparken sakatlanıyor. Büyük talihsizlik.

Sahi, Kovid kadar tesirli ve müthiş olmasa da ortalığı kırıp geçiren dayanılmaz yıpratıcı bir hastalıktan kelam ediliyor. Beşiktaş’ta 8 futbolcu galiba bu hastalığa yakalanmış. Galiba diyorum.. Zira kamuoyunu ciddiye alıp açıklama yapmıyor sıhhat takımı.
Evet, Bodo Glimt maçı değil mi? 25 yıl evvel eledikleri Bodo değil bu kadro. Ateş gibi… Koşuyor, korkusuz oynuyor… Çabucak her bastıklarında alıveriyorlar topları. Bir de ceza alanı önünde oluşturdukları duvarlar var. Beşiktaş orayı aşamıyor.
Sadece Mert’in serinkanlı kurtarışlarına şahit oluyoruz. O da bir süpermen değil lakin.. 38’de Noumbagne’nin vuruşunu önleyemiyor…  49’da bir tane daha atıyor Noumbagne..

?

Dağınık, etkisiz ve verimsiz oyunun akabinde beklenmedik şeyler oluyor. Burak Yılmaz, Rosier-Onur değişikliğiyle açıyor oyunu. 53’te Rasicha-Rebic, Bakhtiyor-Tayfur değişiklikleri… 74’te Gedson-Salih… Daha uygun, daha canlı, daha istekli Beşiktaşl izliyoruz. O bozulan kimya öbür bir formda göz ve gönül okşuyor. 64’te Rebic’in asisti ve Tayfur’un golü geliyor. Burak Yılmaz da taraftar da nefes alıyor. Kümede hesap berbat kapanıyor ancak kongreye kadar çok güç işi var Beşiktaş’ın.